Buharlı gemilerle ve Orient-Express’le gelen ilk turistler, Haliç ve Boğaziçi kıyılarında kendilerini göstermeden çok önce, Mevlevi ve Rıfai dervişlerinin ayinleri, Karagöz Tiyatrosu ve padişahın selamlık alayı, İstanbul gezgini için olmazsa olmaz eğlencelerdendir. Ayinlerin ayrıntılı anlatıları 17. yüzyıldan beri bilinir ama derviş asıl 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın başında, oryantalist coşkuyla, Avrupa’da bir yazın konusuna dönüşür; Molière’in, Montesquieu’nün, Voltaire’in, hatta Victor Hugo’nun yazdıklarında yabancıllığın farklı farklı yüzlerini simgeleyecektir.
Büyük magazinler ve resimli dergiler, Le Tour du Monde, Le Magasin Pittoresque, L’Illustration, Mevlevi ve Rıfai dervişleri konusuna dört elle sarılıp, konuyla ilgili gravürlerin eşlik ettiği yazılar yayımlar. Okurlarında merak uyandırıp geleceğin turistlerini İstanbul’a gider gitmez bu gösteriyi kendi gözleriyle görmeye isteklendirir. Le Magasin Pittoresque’ten bir gazeteci 1839’da şöyle yazar: “Uluyan dervişlerle [Rifai] dönen dervişlere [Mevlevi] özellikle dikkat etmek gerekiyor. Gerek tuhaf uygulamalarıyla olsun gerek Müslümanlıkta tekke kurumunun özelliklerinin anlaşılmasını sağlamalarıyla olsun, en ilgi çekici tarikatlar onlardır. Adlarından anlaşıldığı gibi, birileri ulurken, ötekileri vals yapar”.[1] Christian Andersen, Gérard Nérval bu ayinleri izlemiştir, aynı şekilde Théophile Gautier de; 1843’te şöyle yazar: “İnsan Pera’daki dönen dervişleri gördükten sonra, Üsküdar’daki uluyan dervişleri de gidip bir görmeli”.[2] Yazılanlara göre, bu İstanbul’un “listelenmiş eğlenceler”inden biridir.[3] Dolayısıyla, Fransızca, İngilizce ve Almanca birçok tanıklığın bulunması şaşırtıcı değildir, ayinlerin gelişimiyle ilgili zengin ayrıntılar içeren çoğundan ise henüz yararlanılmamıştır.[4]
[1] “Derviches tourneurs”, Magasin Pittoresque, 1839, s. 71.
[2] Théophile Gautier, Constantinople, M. Levy Frères, Paris, 1856, s. 143.
[3] Louis de Launay, “Vues de Constantinople”, Le Tour du Monde, 19/18, 1913, s. 233.
[4] Kemal Kurak Avrupa dillerinde yazılmış bu yolculuk anlatılarının Osmanlı tarikatları incelemeleri açısından önemini sezmiştir. Bkz. “Seyyahların Gözüyle Osmanlı’da Tekkeler ve Dervişler”, Dergâh, 139, Eylül 2001, s. 21-22.
Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950: Pierre de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı sergisi 17 Ekim’e kadar ücretsiz olarak gezilebilir.
Fransız tarihçi Thierry Zarcone’un Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950: Pierre de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı sergi katalogu için kaleme aldığı Dervişlerin Gösterisi ve İstanbul’daki Avrupalı Turistler (19. – 20. yüzyıl) isimli makalesinden altındır.