Günümüz İstanbulu’nda kültürel ve siyasal hayatın başlıca odağı olan Taksim Meydanı, 18. yüzyılın ikinci çeyreğine kadar, özellikle Galata’da ve onun uzantısı olan Pera’da yaşayan Levantenlerle Avrupalıların gezinti yeri olan, Boğaz manzarasına hâkim, Batı ve kısmen güney yönlerinde mezarlıklarla çevrili bir düzlüktü.
Tarihi Yarımada’da nüfusun, daha 16. yüzyıl sonlarında, dönemin ölçütlerine göre aşırı kalabalıklaşmasının ardından, Haliç’in kuzey kıyısından Dolmabahçe’ye uzanan sahil şeridiyle gerisindeki yamaçlarda iskân giderek yoğunlaştı. Söz konusu kesime içme suyu sağlamak amacıyla II. Bayezid tarafından yaptırılan ve “Galatasaray Suyu” olarak anılan isale hattının yetersiz kalması üzerine III. Ahmed’in, Patrona İsyanı (1730) yüzünden başlatamadığı, bölgeye yeni bir su hattı getirme projesi halefi I. Mahmud tarafından 1731-1750 yılları arasında gerçekleştirildi. Padişahın, annesi Saliha Valide Sultan’ın vakfı olarak yaptırdığı Taksim Suyu Tesisleri, Bahçeköy’deki Balaban Deresi ile Eskibağlar Deresi’nden beslenmekteydi. Bahçeköy Kemeri ve I. Mahmud Kemeri üzerinden “Hacı Osman Bayırı – Ayazağa – Levent – Mecidiyeköy – Şişli – Harbiye yoluyla”, su dağıtılacak bölgenin en yüksek noktası olan Taksim’deki su deposuna ulaşan sular, depoya bitişik maksemden çeşitli semtlere “taksim” edilmekteydi. Taksim Suyu Tesisleri, I. Abdülhamid, Koca Yusuf Paşa, Cezayirli Gazi Hasan Paşa, III. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan ve II. Mahmud’un yaptırdıkları onarımlar ve eklerle zaman içinde gelişti.
Bulunduğu bölgeye “Taksim” adını veren bu maksemden beslenen birçok sebil ve çeşme arasında özellikle, hepsi 1732 yılında yaptırılan Tophane Meydan Çeşmesi, Azapkapı’daki Saliha Sultan Sebili Meydan Çeşmesi, Kabataş’taki Hekimoğlu Ali Paşa Meydan Çeşmesi ile Kuledibi’ndeki Bereketzade Çeşmesi, klasik Osmanlı üslubundan ayrılan süsleme programında Hint ve Batı kökenli barok etkilerini barındıran Lâle Devri üslubunun I. Mahmud dönemindeki en güzel örneklerini oluşturur.Taksim: İstanbul’un Kalbi sergisi 5 Haziran – 7 Ekim 2014 tarihleri arasında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndeydi.