Ekrem Hakkı Ayverdi’nin eşsiz koleksiyonu Ekrem Hakkı Ayverdi (1899 – 1984): Mimarlık Tarihçisi, Restoratör, Koleksiyoner sergisi kapsamında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde. Blog’da bu sefer de koleksiyonda yer alan tasavvufi eserlerden bir seçkiye göz atıyoruz…
Türklerin İslam’ı kabullenmeleriyle eşzamanlı olarak, dinin deruni boyutunu temsil eden tasavvuf akımı büyük yaygınlık kazanır. Tasavvufi düşüncenin teşkilatlanmasıyla ortaya çıkan tarikatlar ve bunların manevi eğitimlerini gerçekleştirdiği tekkelerde, musikinin yanı sıra çeşitli sanat ve zanaat dallarının eğitimi yapıla gelmiş, bu uygulama Osmanlı dönemi boyunca da devam etmiştir.
Tekkelerde üretilen eserler iki ana grupta toplanabilir: Doğrudan tarikat mensuplarınca kullanılan ve “derviş çeyizi” tabir edilen giysiler, aksesuarlarla çeşitli tekke eşyası; belirli sanat dalları için imal edilen objeler. Her iki gruba giren objelerin hemen hepsinde -“Fahir” denilen on iki dilimli Bektaşî başlıkları ya da Mevlevî sikkeleri gibi- tarikatları “temsil eden” başlıklar yer alır. İkinci grup içinde ise, özellikle Mevlevîlerce üretilen ve hattatların kamış kalemlerini yontmada kullandıkları makta’lar önemli bir yekûn tutar. Öte yandan, 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren, tekkelerin mimari süslemesinde ve tasavvufi hayatla ilgili kitapların tezhibinde, tarikat başlıkları ve diğer bazı objeler yaygın biçimde yer almaya başlar. Aynı dönemde, pîr adlarının çevresinde çeşitli tarikat eşyasının yer aldığı, “arma” niteliğinde levhalar da bolca üretilmiştir.