Ekrem Hakkı Ayverdi’nin eşsiz koleksiyonu Ekrem Hakkı Ayverdi (1899 – 1984): Mimarlık Tarihçisi, Restoratör, Koleksiyoner sergisi kapsamında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde. Blog’da bu sefer de, koleksiyonun ışığında, Osmanlı kültüründe çiçek motiflerinin önemine göz atıyoruz…
Türk toplumunda çiçeğe verilen değer her dönemde sanata yansımıştır. Osmanlı süsleme sanatlarında 18. yüzyılın ilk çeyreğine kadar stilize olan çiçek motifleri, “Lâle Devri” olarak anılan III. Ahmed döneminde (1703-1730) daha önce sahip olmadıkları bir yaygınlığa kavuşurken stilizasyon da yerini görece bir natüralizme terk eder.
Hint-Babür sanatının etkisiyle ortaya çıkan, çoğu kez demet olarak, bazen de tekil olarak resmedilen çiçeklerde Lâle Devri’nden itibaren, Batı kökenli Barok üslubun devreye girmesiyle derinlik (üçüncü boyut) ve kıvraklık gözlenmeye başlar. Mimari eserler, özellikle bu dönemde yaygınlaşan çeşme ve sebillerin yanı sıra mezar taşları, ayrıca -tezhip başta olmak üzere- bütün süsleme dalları, gül, lâle, sümbül, karanfil, süsen, ağlayan gelin (fritillaria) gibi farklı çiçeklerle donanmış rengârenk bir bahçeye dönüşür.