Başkasının değil, kendi sesiyle konuşan insan. Koltuk değneklerini atıp ayağa kalkan, sınırın ötesini merak eden, sorgulayan insan. Fethedip kaderine terkeden değil, keşfedip inşa eden insan. Cumhuriyet, bu yaratıcı güce inandı. “Eski insan”la “yeni insan” arasında tarihin ördüğü duvar, birey özgürlüğünün, ülke sevgisinin, toprak bilincinin farkında olmayı gerektiriyordu. Bu ilkelere sahip çıkanlar, yurtlarının uygarlık sınırlarını genişlettiler. Geçmişlerini toprak altından kazıp çıkarttılar, gelecekleri için çoksesli dünyanın temellerine çağdaş müziğin, mimarlığın, edebiyatın ve sahne sanatlarının ilk harcını attılar. Cumhuriyet “yeni insan”ın, “yeni insan” Cumhuriyet”in eseridir.
Cumhuriyet: Yeni İnsan Yeni Hayat sergisi 17 Mayıs’a kadar ücretsiz olarak gezilebilir.