İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde geçtiğimiz hafta açılan Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950: Pierre de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı sergisi, Batılıların, çeşitli merak ve ilgi alanları nedeniyle, 18. yüzyılda başlayan ve takip eden yüzyıllarda dönüşerek süregelen Doğu topraklarına yolculuğunun İstanbul odaklı öyküsünü anlatıyor.
“Doğu’ya Seyahat” bir “Doğu Sorunu” etkinliğidir. 18. yüzyılda kıta Avrupasını kapsayan “Grand Tour”dan “Levant”a açılan seyahat düşüncesi, 19. yüzyıl boyunca dönüşüm geçirir. Önce bilim kuruluşları adına araştırma yapan gezginler, misyonerler ve çalışma odalarını terk eden her düzeyde amatör araştırmacılar, antik dünyayı keşfetmek, toplumsal hayata ilişkin bilgi toplamak ve eski mitlerin izini sürmek amacıyla Doğu topraklarına ayak basarlar.
Seyahat edebiyatının klasiklerini kaleme alan bu gezginleri, Kırım Savaşı sonrasında turist grupları izler. Bilim kuruluşları yerine seyahat şirketlerinin yönlendirdiği bu meraklı müşteri kalabalığı, İstanbul’un hemen her yerinde görünmeye başlar. Kafalarında bir önceki gezgin kuşağının yarattığı Doğu imgesi vardır: Sultan’ın haremi, dönen dervişler, sokak köpekleri, çarşaf ve peçenin ardındaki kadın cinselliği, imgenin en kışkırtıcı yönleridir.
Gezilen yerlerin repertuvarı ise pek değişmez: Sultanahmet Meydanı, Salatin camileri, Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Beyoğlu, Boğaziçi ve Adalar… Aynı dönemde kitle turizmi kent hayatına otelleri de kazandırır. Londra Oteli, Tokatlıyan Oteli, Bristol Otel ve Pera Palas da kapılarını Avrupalı turistlere açarlar. “Doğu Sorunu”nun başlattığı bu turizm hummasının sloganı ise o günden bugüne hiç değişmez: Seyahat Özgürleştirir!
Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950: Pierre de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı sergisi 17 Ekim’e kadar ücretsiz olarak gezilebilir.